************************

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hz. Ali (k.v.)'ye bir gün şu suali sormuşlar: - "Ya Ali! Allah'ı sever misin?" - "Şuphesiz Ya Resullallah!" - "Beni sever misin?" - "Severim." - "Fatıma'yı sever misin?" - "Severim." - "Hasan ve Hüseyin'i sever misin?" - "Severim." - "Kalp bir ; muhabbet beş... Bu beş muhabbeti bir kalbe nasıl sığdırıyorsun?" sualine karşı Hz. Ali cevap veremediler. Sonra bu meseleyi zevce-i muhteremeleri Hz. Fatımatu'z Zehra (r. anha)'ya açtıklarında Fatıma Validemiz cevaben, - "Cihetler ayrıdır ; Allah'ı sevmek akıldan, Peygamberi sevmek imandan, evladı sevmek tabiattan, zevceyi sevmek muhabbettendir." Hz. Ali (k.v.) bu doğru cevabı Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'e arz ettiklerinde Resul-u Ekrem Efendimiz (s.a.v.) bu cevabın kendisinden olmadığını işareten, "Bu meyve (cevap) ancak bir nübüvvet ağacındandır" buyurdular.

Bir bayram arefesinde, dul bir kadın yanında babadan yetim kalmış çocuğu ile zengin bir hacının dükkanına girerek, Allah rızası için yardım istedi. Hacı fakir kadına yardım etmediği gibi: - Bıktım sizden nedir bu iş.. Ben sizin için mi çalışıyorum. Defol şurdan, diyerek kovdu. Hacıdan hiç ummadığı bir şekilde cevap alarak kapı dışarı edilen kadıncağız, melül- mahzun oradan ayrılıp giderken, hacının karşısında, aynı mağazadan bir dükkanın sahibi olan yahudi, o fakirin ızdırabını anladı . - Nedir hanım, hacı size niçin bağırdı?, diye sordu. İmanlı ve şuurlu bir kadın olan fakirceğiz, Yahudiye hacıyı şikayet etmek yerine : - O benim büyüğümdür. Döver de, kovar da, sana ne oluyur ey kefere! diye cevap verdi. Fakat Yahudi durumu anlamıştı. Kadını ısrarla dükkana çağırıp, ne isterse almasını, kendisine ve çocuğuna olacak elbisenin kendisinde bulunduğunu hatta hacınınkinden daha iyisini kendisinden alabileceğini söyleyerek dükkanına getirdi. Dul kadın ve yetim çocuk Yahudinin dükkanından beğendikleri elbiseyi giydiler, kuşandılar ve kadın Yahudiye : - Allah sana iman nasip etsin. Sen bizi giydirdiğin gibi Allah da sana Cennette köşkler verip Cennet elbiseleri giydirsin, giblerden dua etti, yanındaki masum çocuk da, anasının duasına amin, dedi. Şen şakarak oradan ayrılıp gittiler. Dul ve yetimi dükkanından kovan hacı, o gece bir rüya gördü. Rüyasında kıyamet kopmuş ve kendis cennete girmişti. Cennette gezerken gayet güzel, gözleri kamaştıran bir köşk gördü. Baktı ki, köşkün kapısında kendisnin ismi yazılı idi. diyerek köşkün kapısından içeri girmek istedi. Fakat kapıda bekçi olarak bekleyen melekler hacıyı içeri almadılar. - Giremezsin hacı, dur bakalım nereye gidiyorsun? dediler. Hacı durdu : - Niye giremiyorum, bu köşk benim değil mi? diye sordu. Melekler cevap verdiler : - Düne kadar senindi ama, maalesef dün sizden başkasına devredildi. Daha henüz kapısının üzerrindeki tabelâ da sçkülmemiş, yakında sökerler, dediler. Hacı neye uğradığını anlayamadı. O telaş ve heyecan içinde uyandı ki, yatakta yatıyor : dedi. Sabah olunca doğru yahudi Avram efendinin dükkanına gitti. Selam, hoş - beşten sonra: - Avram efendi, dünkü dul kadına sen kaç liralık elbise verdiysenonların parasını sana ben vereceğim, dedi. Yahudi bir altın değerinde elbise verdiğni söyledi. Hacı : - Madem o kadarmış al sana onun iki misli, dedi. Fakat Avram olmaz, dedi. Hacı değerini yükseltti, hacı yükselttikçe yahudi olmaz diyor, yahudi kabul etmedikçe hacı vermek istediği parayı artırıyordu. Hacı yüz altın, ikiyüz altın vermeğe başladı ama, artık Avram'ın da sabrı taşmıştı. - Olmaz hacı olmaz, o köşk yüz altınla bin altınla satın alınmaz... O senin gördüğün rüyayı ben de gördüm ve işte müslüman oldum. o köşk düne kadar senindi, sen daha evvel yaptığın hayır - hasenatla o kçşkü yaptırmıştın ama, dün bana sattın. Ben onu tekrar sana satmaya niyetli değilim. Sen artık bundan sonra kapına geleni boş çevirmede, Cennette kendine başka saraylar yaptır. Allah'ın mülkü geniştri, dedi. Yahudiden de bu cevabı alan hacı, bir daha kapısına geleni boş çevirmeyceğine dair kendi kendine söz vererek oradan ayrılığ gitti. Ama köş de elden gitti. Allah yardımcısı olsun.

Zalim bir vali vardı. Bu vali bir gün adamlarını göndererek Hasan Basri Hazretleri'ni yakalatmak istedi. O da bir vakit ders verdiği Habib-i Acemi Hazretleri'nin kulübesine gelip saklandı. Valinin adamları geldi ve hışımla: - Hasan Basri'yi (r.a.) gördün mü? diye sordular. O gayet sakin: - Evet, dedi. - Nerede? - İşte şu kulübemde... Adamlar kulübeye daldı, fakat bir türlü Hasan Basri Hazretleri'ni bulamadılar. Dışarı çıkınca tehdit edip: - Ya şeyh, niçin yalan söylüyorsun? dediler. - Ben yalan söylemedim, dedi. Siz göremedinizse, benim suçum ne? Tekrar girdi, aradı, fakat bulamadılar. Onlar gidince, Hasan Basri Hazretleri: - Ey Habib! Biliyorum ki Rabb'im senin hürmetine beni onlara göstermedi. Fakat yerimi niçin söyledin, hocalık hakkı yok mudur? dedi. Hazreti Habib mahcub bir şekilde: - Ey Üstadım! Sizi bulamamaları benim hürmetime değil, doğru söylediğimizdendir. Çünkü bilirsiniz ki, Doğruların yardımcısı Allah'tır. Eğer yalan söyleseydim, sizi de beni de götürürlerdi, dedi. Tevil yapmaya, bir zalimin elinden bir mazlumu kurtarmak için, yalan söylemeye ruhsatın olduğu yerler olsa bile, efdal olan, eğer Habib-i Acemi Hazretleri gibi bir teslimiyetiniz varsa, doğruyu söylemektir.

**

-------------------------------------------------------------------------------- [center] __________________


RONALDO o bir efsane PIYON_38@hotmail.com  
 
  F:LAMPART 20.06.2025 09:46 (UTC)
   
 

F.LAMPARD'IN HAYATI

Frank Lampard (Doğumu 20 Haziran 1978, Romford) 1.83 cm boyunda İngiliz orta saha oyuncusu. Şu anda Chelsea F.C.'de forma giymektedir.Chelsea'ye transferi yaklaşık 16.000.000€ mal olmuştur.(2001) Frank Lampardİngiltere Milli Futbol Takımı formasını da giyen Lampard şimdiye kadar oynadığı 42 maçta 11 gol kaydetmiştir.Lampard orta sahanın ortasında görev almasına rağmen attığı şık gollerle de adından söz ettirmeyi başarmış bir oyuncudur. Futbolcu bir aileden yetişen Frank Lampard'ın kendisiyle aynı ismi taşıyan babası Frank Lampard da 70'li yıllarda West Ham United'da forma giymiş ve bu formayla iki FA cup kazanmıştır. Eniştesi Harry Redknapp ise futbolculuk kariyerinden sonra halen Premier Lig'de Southampton'ın teknik direktörlüğünü yapmakta. Frank Lampard da futbola West Ham United ile başladı ve 1995'de 17 yaşını doldurmadan bu klüple profesyonel sözleşme imzaladı. Kiralik olarak 18 yaşında Swensea'da forma giydikten sonra tekrar West Ham'a döndü ve takımın değişmez oyuncusu oldu. 1999 yılında Kevin Keegan tarafından Macaristan maçında görev almak üzere milli takım kadrosuna dahil edilse de forma şansı bulamadı ancak 6 ay sonra Sunderland'de oynanan Belçika maçında ilk kez şans buldu. Bu erken başlangıca rağmen Lampard 2000 yılında İngiltere A mili takımı ile Belçika'da olmak yerine ümit milli takım kaptanlığını yapıyordu.

Lampard, 2001 yılında 16.000.000€ karşılığında Chelsea'ye transfer oldu ve o yıl normal sezonda sadece bir maç kaçırdı. 2001/2002 sezonunda Chelsea adına 5 gol kaydeden Lampard, 2002/2003 sezonunda ise kariyerinde ikinci kez hiç bir maçı kaçırmıyor ve Chelsea'nin ligi 4. bitirerek şampiyonlar liginde yer almasına 6 gol atarak katkı sağlıyordu. 2003/2004 sezonu Frank Lampard için harika bir yıl oldu. Abramovic'in kulübü satın almasıyla birlikte bir çok yıldız oyuncunun transfer edildiği bu sezonda, daha az forma şansı bulacağı şeklinde yapılan yorumların aksine Lampard harika bir sezon geçirip, Chelsea'nin Premier Lig'i Arsenal'in ardından ikinci bitirmesinde ve Şampiyonlar Liginde yarı final oynamasında büyük pay sahibi oluyordu.

O sezon görev başında olan Ranieri onun için "Mükemmel, komple bir oyuncu, şimdiden 10 gol attı. Ben Sven Goran değilim ama bence oynamayı hak ediyor" diyordu. Ericsson da Lampard'ın yükselişine kayıtsız kalmadı ve Lampard Lions'ların da değişmezi oldu. Chelsea, sezon sona ermeden, Lampard'la 2009 sezonun sonunda sona erecek ve Frank'a haftada 65.000 pound kazandıracak yeni bir sözleşme imzaladı.

Portekiz'de oynanan Avrupa Şampiyonasında grup elemelerinde 2-1 yenildikleri Fransa karşısındaki rövanş diye tabir edilen maçta ve Hırvatistan karşısında birer gol kaydetti. Çeyrek finalde de Portekiz maçında normal sürede bir gol atıp, penaltı atışlarında da takımı adına bir gol kaydettiyse de İngiltere'nin kupadan elenmesini engelleyemedi. Buna rağmen turnuva süresinceki futboluyla büyük övgü aldı. Kendisi de bu turnuvanın kariyerindeki en yüksek nokta olduğunu ve turnuva boyunca geçen sürenin kariyerinin ve hayatının en güzel, zevkli anları olduğunu belirtti.

2003/2004 sezonunun ardından FA web sitesinde yapılan oylamada taraftarlar tarafından verilen oyların %40'ını alarak, Wayne Rooney, Steven Gerrard ve Ashley Cole'ün önünde İngiltere'de yılın futbolcusu seçildi.

Başarıları

FA Premier League (2005-06)

FA Community Shield (2005)

FA Premier League (2004-05)

Lig Kupası (2005)

FA Premier Asia Cup (2003)

UEFA Intertoto Kupası (1998)

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 


Who is the best footboller?(en iyi futbolcu kim)
C:ronaldo
Ronaldo
T.Henry
Lampard
Ronaldinho
Messi
Other(diğerleri)

(Sonucu göster)


  Sayaç
 

>

 
Bugün 1 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol